Matemüzik Eğitim Felsefesi
Eğitimin ilk yıllarında çoklu perspektif kazanımı daha barışçıl ve üretken bir yetişkin hayatın temellerini atabilir mi?
Antik Çağ’dan itibaren insan ve toplum hayatındaki yeri fonksiyonel olarak değerlendirilen müzik, matematiksel sanatları içeren dört yüksek ilim (Quadrivium) kapsamında aritmetik, geometri ve astronomi ile birlikte ele alınmıştır. Quadrivium eğitimde üst düzeyi temsil ederek entelektüel düşünceyi şekillendirir. Evrenin yapısı, kozmoloji ve matematik üzerine çalışan, gezegenlerin müziğini tanımlayan, notaların frekans alanını çalışan Pisagor’a göre müzik insanın fizik ve duygu yapısı ile ahlak eğitiminde etkendir.
Aritmetik sayıları, müzik sayılar ve zaman arasındaki ilişkiyi, geometri büyüklükleri ve astronomi ise bu büyüklüklerin uzaydaki dağılımını inceler.
Pisagor
O yıllarda matematik ve müzik eğitimde iç içe geçmiş bir alanda tanımlanmaktadır. Felsefi ve entelektüel düşüncenin dayandığı bu model sadece Pisagor’un değil, Boethius, Plato, Socrates gibi filozofların da öğrencilerine verdiği eğitim anlayışını anlatır.
İslam alimleri de matematik ve müziği bir arada ele almışlardır. El-Kindi müziği âlemin düzeniyle özdeşleştirirken matematik ve felsefeyle ilişkisine vurgu yapmıştır. Öğrencisi Farabi ve matematik, müzik, astronomi, fizik ve tıp alanlarında çalışmalar yapmış bilgin, filozof İbn-i Sina da müzik teorisine dair saptamalarda bulunmuşlardır. Einstein sadece bir matematikçi-fizikçi değil yetkin bir müzisyendir. Bach’ın, Mozart’ın, Beethoven’ın eserleri onların matematik dehasının yansımaları olarak bilim insanlarının araştırma konusu olmuştur. Geçmişte matematik ve müzik ortaklığının vurgulandığı eğitim yaklaşımı bugün unutulmuş, bireysel alanların birbiriyle ilişkisi saklı kalmıştır.
Matemüzik sistemi, öğrencinin küreselleşen dünyanın disiplinler arası kazanımlara ihtiyaç duyan ve bu bağlamda sürekli yenilenen, güncellenen, geliştirilen çalışma alanlarına yönelebilmesi için ilköğretimden itibaren çok yönlü yaklaşımlara vakıf olabilmesine zemin hazırlamak üzere kurgulanmıştır. İlhamını Antik Çağ’da temelleri atılan, yukarıda bahsi geçen felsefeden alırken günümüz eğitimindeki STEAM (Fen, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematik) hedefine öğrenciyi erken yıllarından itibaren yakınlaştırır.
Matemüzik eğitim modelinin geliştirilme süreci Boğaziçi Üniversitesi Matematik bölümü mezunu, piyanist-müzikolog Prof. Dr. Evren Kutlay’ın öğrencilik yıllarından itibaren 30 sene boyunca Türkiye’de, Avrupa’da ve Amerika’da 4 yaşından 80 yaşına kadar farklı milletlerden öğrencilerine verdiği bire bir ve sınıf derslerine dayanmaktadır. Yetiştirdiği öğrenciler sadece müzik okulları ve konservatuarlarda müzik eğitimi alanlarla sınırı değildir: Küçük yaşlardan itibaren kendisiyle özel piyano, müzik teorisi, müzik tarihi çalışmış sayısız öğrencisi hem müzik alanında uluslararası sertifikalar/diplomalar kazanmış hem de mühendislik, tıp, matematik, işletme, ekonomi vb üniversite eğitimlerini yurt içi veya yurtdışında önde gelen kurumlarda başarıyla tamamlayarak iş hayatına atılmışlardır.
Bir yandan Amerika’da eğitim vermeyi sürdüren Prof. Dr. Evren Kutlay, halen İZÜ Eğitim Fakültesi’nde görev yapmakta, geleceğin öğretmenlerini yetiştirmektedir.
Matemüzik Eğitim Felsefesi